1. Tanımı
Rakiplerle veya tedarikçilerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı ve dürüstlük kuralına aykırı davranış ve ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. Bu kapsama giren her türlü fiil haksız rekabeti oluşturmaktadır (TTK m.54). Haksız rekabetin varlığı için,
Ø Haksız ve hukuka aykırı bir fiil
Ø İktisadi rekabetin kötüye kullanımı
Ø Bir zarar veya zarar tehlikesinin yaratılmış olması gerekmektedir.
Haksız rekabeti oluşturan fiiller, “aldatıcı veya objektif iyi niyet kurallarına aykırı davranışlar ile normal rekabet düzeninin bozulmasına sebep olan fiiller” şeklinde tanımlanmaktadır. Bununla birlikte, haksız rekabete yol açan fiilin faili ile mağduru arasında bir rekabet ilişkisinin bulunma zorunluluğu yoktur. Rekabetin işleyişinde eşitsizliğe yol açan her türlü fiil hukuka aykırı olarak değerlendirilmektedir.
Türk Ticaret Kanunu, Türk Borçlar Kanunu, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun ile Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği’nde konuyla ilgili düzenlemelere yer verilmiştir.
2. Türk Ticaret Kanunu’nda Yer Alan Düzenleme
TTK’nın 55. maddesinde tahdidi olmayan başlıca haksız rekabet halleri sayılmıştır. TTK m.55/1-a bendinde ‘Kendisi, ticari işletmesi, işletme işaretleri, malları, iş ürünleri, faaliyetleri, fiyatları, stokları, satış kampanyalarının biçimi ve iş ilişkileri hakkında gerçek dışı veya yanıltıcı açıklamalarda bulunmak veya aynı yollarla üçüncü kişiyi rekabette öne geçirmek’ şeklindeki düzenlemeyle aldatıcı ve yanıltıcı satış kampanyaları ile reklamların haksız rekabet oluşturacağı belirtilmiştir. İşbu reklam ve satış kampanyaları haksız rekabet oluşturmakla birlikte aynı zamanda Ticari Reklamların Reklam Kurulunca belirlenen ilkelere ve dürüstlük kurallarına da aykırılık oluşturmaktadır.
Konuya ilişkin olarak Yargıtay ilamında Dava, haksız rekabetin tespiti, meni, refi ve tazminat istemine ilişkindir. Davacı, davalının reklamlarında ülke piyasasındaki ilk ve tek "e-kitap okuyucu" üreticisi olduğunu belirterek ve yüze ürün yerleştirme şeklinde reklamlarını taklit ederek haksız rekabette bulunduğunu iddia etmiştir. Dosya kapsamında bulunan 03.01.2015 tarihli bilirkişi raporunda, davalının reklamlarında kullandığı "Türkiye'nin ilk ve tek e-okuyucusu" ifadesinin gerçeğe aykırı olduğu, bu durumun TTK'nun 54. vd. maddeleri uyarınca haksız rekabet teşkil ettiği görüşü açıklanmasına karşın, mahkemece bilirkişi raporuna niçin itibar edilmediği hususunda herhangi bir açıklama da yapılmaksızın ve gerekçesiz olarak davanın reddi yönünde hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.( 11. HUKUK DAİRESİ E. 2016/13945 K. 2017/5475) şeklinde karar verilmiştir.
3. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu’nda Yer Alan Düzenleme
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 61. Maddesinde, ‘Tüketiciyi aldatıcı veya onun tecrübe ve bilgi noksanlıklarını istismar edici ticari reklam yapılamaz.’ denilmek suretiyle ticari reklamlardan bahsedilmiş olup yasaklanan bu haksız rekabet hali uygulamada en çok rastlanılan haksız rekabet hallerinden biridir.
Kişi ya da kuruluşun kendi ürün, hizmet veya fiyatlarını pazarlamak isterken diğer bir kişi ya da kuruluşa zarar verme hakkı bulunmamaktadır. Bu kuralı ihlal eden davranışlarla kendisinin veya üçüncü bir kişinin rekabette öne geçmesine neden olmak haksız rekabetin doğumuna yol açar. Bu şekilde, sadece belirli bir rakibe karşı değil, o ürün veya hizmetle ilgili diğer tüm rakiplere ve bu tür reklamlara inanarak o ürün veya hizmeti satın alan tüm müşterilere karşı haksız rekabete yol açılmış olmaktadır. Bu düzenleme TTK düzenlemesi ile paralel doğrultudadır.
4. Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliği’nde Yer Alan Düzenleme
Yönetmelik Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun m.61,m.62, m.63 çerçevesinde oluşturulmuştur. Reklamların ekonomik ve sosyal sorumluluk bilinci içinde ve haksız rekabete yol açmayacak şekilde hazırlanması gerektiği; hiçbir konuda tüketiciyi doğrudan veya dolaylı olarak yanıltabilecek ifade ya da görüntüler içermemesi gerektiğine dair düzenlemeye yer verilmiştir.
Haksız ticari uygulamalarla ilgili şikâyetler, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı bünyesinde faaliyet gösteren Reklam Kurulu Başkanlığı’na yapılmaktadır ve idari para cezası uygulanmaktadır.
Yönetmeliğe uygun olmayan reklamın veya ticari uygulamanın daha sonra düzeltilmesi veya telafi edilmesi reklam verenin veya ticari uygulamada bulunanın tespit edilen aykırılığa ilişkin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı yönetmeliğin 32. maddesinde yer verilmiştir.
5. Haksız Rekabete Dayalı Hukuki Talepler
5.1. Haksız Rekabetin Men’i Davası
Haksız rekabet sebebiyle ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören, hali hazırda devam etmekte olan ve haksız rekabet teşkil eden durumun sona erdirilmesi amacıyla Haksız Rekabetin Men’i Davası açılır. Haksız rekabetin men’i davası ile tespitin bir adım ötesinde, mahkeme aracılığıyla haksız rekabet teşkil eden duruma son verilmektedir.
5.2. Maddi Tazminat Davası
Haksız rekabet sebebiyle bir zararın doğmuş olması ve haksız rekabeti gerçekleştiren kişinin kusurlu olması şartıyla maddi tazminat davası da açılabilir. Ancak zararın tespit edilmesinin mümkün olmadığı hallerde TTK m56/1(e)’de ‘..haksız rekabet sonucunda davalının elde etmesi mümkün görülen menfaatin karşılığına da karar verebilir.’ demek suretiyle elde etmesi mümkün görülen menfaat bilirkişi tarafından tespit edilerek tazminata hükmolunur.
‘…TTK.nun 56 vd maddeleri uyarınca haksız rekabetten kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. TTK.nun 58/d maddesi uyarınca haksız rekabet yüzünden iktisadi menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeye maruz bulunan kimse, kusur varsa zarar ve ziyanının tazminini isteyebilir. Tazminat olarak hakim, haksız rekabet neticesinde davalının elde etmesi mümkün görülen menfaatin karşılığına dahi hükmedebilir...’(11. H.D.,E.2004/12797,K.2005/10341)
5.3.Cezai Sorumluluk
Ayrıca TTK m.55 de sayılmış olan haksız rekabet fiillerini işleyen kimseler ile kendi icap ve tekliflerinin rakiplerininkine tercih edilmesi için kişisel durumu, ürünleri, iş ürünleri, ticari faaliyeti ve işleri hakkında kasten yanlış veya yanıltıcı bilgi verenler hakkında; bu haksız fiilden zarar gören kişilerin savcılık nezdinde gerçekleştirecekleri şikâyet üzerine, iki yıla kadar hapis ya da adli para cezasıyla cezalandırılmaları da mümkündür.